Hazır giyim ve ayakkabı üreticileri ile markalar, çözüm önerilerini tartışmak için bir araya geldi

Posted by

Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle fiyat tutturmakta zorlanan ve ihracatın yanı sıra iç pazarda da satışları daralmaya başlayan hazır giyim ve ayakkabı üreticileri ile markalar, çözüm önerilerini tartışmak için bir araya geldi. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel ile Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten ve Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya’nın katıldığı üçlü toplantıda, gidişata ‘dur’ demek ve ibreyi yeniden yukarıya çevirmek için ham madde ve yarı mamul ithalatında uygulanan ek vergi oranlarının acilen düşürülmesi istendi. “Yan sanayi tabii ki korunmalı ama yan sanayiyi korurken üretici ve ihracatçıyı öldürmemek gerekiyor” mesajını veren başkanlar önerilerini şöyle sıraladı:

İŞTE BAŞKANLARIN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

• Türkiye’de dünya ortalamasının çok üstünde seyreden girdi maliyetleri nedeniyle özellikle emek yoğun sektörlerin rekabetçiliği zarar gördü. Hasar daha fazla büyümeden ibreyi tersine çevirebilmemiz için ham madde ve yarı mamul ithalatında uygulanan ek vergi oranları acilen düşürülmeli. Yan sanayici için gerekirse farklı bir teşvik mekanizması geliştirilmeli.
• Ayakkabı başta olmak üzere birçok sektörde pazar payını artıran sahte ve kayıt dışı üretimde ödenmeyen vergi ve primler nedeniyle devlet her yıl milyarlarca liralık zarara uğruyor. Kayıtlı çalışan üreticiye, markalara ve Türkiye’nin yurt dışındaki imajına da zarar veren sahte ve kayıt dışı üretimle mücadele daha kararlı bir şekilde yürütülmeli…
• Satışların düşmesine paralel olarak finansman ihtiyacı artan ya da bu zor koşullara rağmen yatırım yapmayı planlayan, teknolojisini yenilemek isteyen firmalar için uzun vadeli ve düşük faizli finansman imkânları geliştirilmeli.
• Fahiş kira artışları er ya da geç ürün fiyatına yansıdığı için enflasyonla mücadeleye zarar vermenin yanında ticari hayatı da sekteye uğratıyor. Dolayısıyla tüm ticari ve sanayi gayrimenkullerde kira artışı ile ilgili düzenleme gözden geçirilmeli.

PERAKENDE SATIŞLARI TEMMUZDA SERT FREN YAPTI

Başkanlar, toplantıda sektörlerine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. BMD Başkanı Öncel, BMD’nin 211 üyesi ve çatısı altındaki 514 marka ile gıda dışı perakende sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşu konumunda bulunduğunu vurguladı. Öncel, temmuz ayında markalarının yüzde 66’sının adet satışının hazirana göre gerilediğini, aynı dönemde cirosunun daraldığını beyan eden markaların oranının ise yüzde 35 olduğunu aktararak hazirandan temmuza geçişte her üç firmadan ikisinin adet satışının, birinin de cirosunun daraldığına dikkati çekti.

Öncel, üye markalarının yarıdan fazlasını oluşturan hazır giyim ve ayakkabı kategorilerinde ortalamanın da üzerinde bir gerileme yaşandığını ifade ederek, “Özetle söylemek gerekirse perakende satışları temmuzda sert fren yaptı. Temmuzdan temmuza yıllık değişime baktığımızda ise markaların yüzde 58’inde adet satışlarının düştüğünü görüyoruz. Temmuz 2023’e göre ciro artışının resmi enflasyonun altında kaldığını beyan eden markalarımızın oranı yüzde 66’ya ulaşmış bulunuyor. Bu tablo söz konusu markaların cirolarındaki artışın giderleri karşılayamadığı anlamına geliyor” diye konuştu.

400 BİN LİRALIK KİRAYI 1.6 MİLYON İSTEYEN VAR

Markalar için işçilik, ortak alan giderleri ve ham maddenin en önemli maliyet kalemlerinden olduğunu belirten Öncel, şöyle devam etti:

“10 uzama yılı sona eren kontratlarda 4-5 kat kira artış talepleriyle karşılaşıyoruz. Son bir yılda kiralarda dolar bazında yüzde 32,11 artı. Bir üyemiz 400 bin TL olan kirasına 1.6 milyon TL istendiğini bildirdi. Ciro kirasının uygulandığı mağaza için rayiç bedel üzerinden uyarlama davası açılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü fahiş kira artış talepleri ve ham madde ithalatında uygulanan yüksek vergiler başta olmak üzere, tüm maliyet artışları er veya geç fiyatlara yansıyor ve enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkiliyor.”

BİR ÇİFT SPOR AYAKKABIDA ÇİN BİZDEN 3,9 DOLAR UCUZ

TASD Başkanı Berke İçten de yaklaşık 6 milyar dolarlık bir hacme ulaşan ayakkabı endüstrisinin son iki yıla kadar net ihracatçıyken, yüksek maliyet artışlarına paralel olarak sektörün yurt dışında pazar kaybettiğini, ithalatın da arttığını söyledi. Sektördeki dış ticaret dengesindeki bozulmanın bu yıl da hızlanarak devam ettiğini aktaran İçten, şunları kaydetti:

“İhracattaki dramatik düşüşe karşılık ithalatın patlamasının temelinde sektörün rekabetçiliğini kaybetmesi yatıyor. Girdi maliyetleri ile kur arasındaki makas giderek açıldığı için fiyat tutturamıyor, Asya’daki rakiplerimize göre çok pahalı kalıyoruz. Örneğin bir çift spor ayakkabı için kullanılacak malzemeyi hesapladığımızda Çin ile Türkiye arasında 3,9 dolarlık fiyat farkı oluşuyor. İşçilik ve diğer maliyet kalemlerini eklediğimizde fark çok daha açılıyor. Mevcut koşullarda işçilik maliyetlerini düşürme imkanı yok. Dolayısıyla en azından ham madde ve yan sanayi tedarikinde ayakkabı üreticisinin eli rahatlatılmalı, ithalatta yüzde 100’ü aşan vergiler makul seviyelere indirilmeli.”

İçten, ayakkabı sektörünün yıllık 70-80 milyon dolarlık ham madde ve yan sanayi ithalatının olduğunu belirterek, “6 milyar dolarlık ticaret hacminin olduğu sektörde bu miktarın normal olduğunu değerlendiriyoruz. Yan sanayiye ithalat vergileriyle zaten korunuyor ve olay artık korumadan çıktı, yüksek karlar elde edilen bir hale geldi. Ve bu durum hepimizi aşağı çekiyor. Dolayısıyla yan sanayicilerin ithalat vergilerin artırılması yönündeki taleplerine katılmıyoruz. Yan sanayiye getirilecek ek vergilerin bitmiş ürün fiyatını artırmaktan başka bir işe yaramayacağını değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

İSTİHDAM 110 BİN KİŞİ AZALDI

Berke İçten, sektörde istihdamın 350 binden 240 bine gerilediğine dikkat çekerek çakma olarak nitelendirilen sahte ürünler yüzünden sektörün ciddi sıkıntı yaşadığını vurguladı. İçten, “Türkiye’de yıllık 200 milyon çifte yakın ‘çakma ayakkabı’ üretiliyor. Vergi ve SGK primi ödemesi başta olmak üzere yasal hiçbir mevzuata tabi olmayan bu firmalar, sektörde haksız rekabete yol açıyor” dedi.

DESTEKLEYİCİ POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİ

TGSD Başkanı Ramazan Kaya da Türk hazır giyim sektörünün, küresel piyasalardaki zorluklar ve ekonomik koşulları nedeniyle üretimden ihracata kayıplar verdiğini ancak sektörün sahip olduğu tecrübe ve güçlü altyapısı sayesinde bu zorlu dönemi geride bırakma konusunda kararlı olduklarını vurguladı. Kaya, şunları söyledi:

“Kamunun destekleyici politikalar geliştirmesinin toparlanma sürecini hızlandıracağına inanıyoruz. Bu kapsamda kamudan öncelikli beklentilerimiz arasında bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmesi, asgari ücret desteği verilmesi, sektörün 4-5 yıllık dönüşüm sürecini finanse edebilmesi için uygun koşullarda orta vadeli krediler sağlanması, ihracatta özel kur uygulamasına geçilmesi, sektörümüzü etkileyen ithalatta yüksek koruma önlemlerinin kademeli olarak azaltılması ve kaldırılması ile iş gücü maliyetleri üzerindeki SGK yüklerinin azaltılması yer alıyor.”

Kaya, hazır giyim sektörü olarak perakende ve ayakkabı sektörü ile ortak sıkıntılarının bulunduğunu ifade ederek, “Kira giderleri, işçilik maliyetleri, sahte ürün gibi zorlukları aşmak ve sektörlerimizin sürdürülebilirliğini sağlamak için belirli noktalarda birlikte hareket etmeliyiz. Bu güç birliği yalnızca sektörlerimize değil, ülke ekonomimize de değer katar” diye konuştu.
Yan sanayinin desteklenmesine karşı olmadıklarını da vurgulayan Kaya, “Devlet buradan vergi kazancı sağlıyor. Yan sanayi tabii ki desteklensin ama üreticiyi, ihracatçıyı öldürmemek gerekiyor” dedi.

patronlardunyasi.com

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir